2 Haziran 2010 Çarşamba

Rıdvan : Ben Karşıyaka'lıyım !


Rıdvan : Ben Karşıyaka'lıyım !
ÖZEL RÖPORTAJ

"Şampiyon Yap Bizi, Cehennemde Yak Bizi" sloganıyla tanıştık onunla...
Oynattığı oyunla, 5-2'lik Göztepe galibiyetiyle pekişti tribünlerin sevgisi...
Karşıyaka'da görev almasa da O da artık Karşıyaka'lıydı ayrılırken...
O canlı yayında Karşıyaka diyordu, Karşıyaka'da evlerden Kaf-Kaf sesleri yükseliyordu...
2012'de KSK'nin şampiyon olmasını isterim demişti de belki de bu sezon tüm maçlarımızda söylediğimiz marşın ilham kaynaklarından biri olmuştu : 2012'de Şampiyonlar Ligi'nde...
Herkes tanıyordu O'nu ama Karşıyaka'lı bir ayrı tanıyordu şeytanı...


Rıdvan Dilmen


Merak ettiklerinizi Rıdvan Hoca'ya İstanbul'da sorduk, umarız keyifle okursunuz, çünkü biz O'nla konuşurken çok keyif aldık...

YeşilKırmızı Ekibi : Öncelikle tribünlerin siz gittikten sonra bile söylediği "Şampiyon yap bizi, cehennemde yak bizi" tezahüratı sizin için ne anlam ifade ediyor ?
Rıdvan Dilmen : Kişisel olarak inanılmaz mutlu oluyorum. Tribünlerin beni bu derece sevmesi tabii ki güzel bir olay. Fakat ardımdan hala şampiyonluk tezahüratları devam ediyorsa burada bir problem var demektir. Bu olaya bir Karşıyaka'lı oalrak üzülüyorum. Nedeni ise örneğin Fenerbahçe'de de yıllarca "Ali Şen Başkan,FB Şampiyon" diye bağırıldı. Ama ne zaman Aziz Yıldırım ile başarı geldi, taraftarlar yine Ali Şen'i sevmesine rağmen bu tezahüratı kesti. Demek istediğim umarım KSK'de her şey yolunda gider, başarı gelir bu tezahüratlar biter. Zaten bizim Karşıyaka'lılarla karşılıklı sevgimiz devam edecek.

YeşilKırmızı Ekibi : Karşıyaka ile tanışma maceranız nasıl oldu ? Daha sonrasında sizin için KSK'yi farklı kılan noktalar nelerdi ?
Rıdvan Dilmen : Öncelikle profesyoneliz, her gittiğimiz çalıştığımız kulübü severiz. X kulübünde de çalışsan oraya karşı bir sevgin olur, çünkü ekmeğini yiyorsun o kulübün. Fakat Karşıyaka ile bu sevgi daha bir farklı oldu. Ben KSK'yi gerçekten çok sevdim ve seviyorum. Ben kendi açımdan da Karşıyaka'yı yeni bir başlangıç olarak göreve gelmiştim. Zaten futbolculuk dönemimde de Karşıyaka'ya karşı oynarken deplasmanlar farklıydı, bir çekince olurdu takımda.

Teknik direktör olarak tanışmama gelirsek televizyonda çalışırken antrenörlük yapmak kafamda yoktu. Teklif Karşıyaka'dan olunca heyecanlandım açıkçası ve kabul ettim.

YeşilKırmızı Ekibi : O dönemden biraz bahseder misiniz?
Rıdvan Dilmen : Ben o dönem göreve gelirken bir hedef istedim ve bir koşulum daha vardı o da iki yıllık anlaşma yapmak. İlk geldiğimde kulübün ekonomik yapısı kötüydü, biz de bütçe doğrultusunda ekonomik olarak küçülüp bir sonraki sezonu hedefledik. İlk çıktığım maçtaki 11 oyuncudan 10'u ikinci devre başlarken takımda yoktu, büyük bir kadro değişimi yaşadık. Yani riskli bir yapılanmaya girdik.

İkinci devre oynadığımız her maç final olacaktı, biz yeni ve genç bir kadro ile mücadele edecektik.
Emrah transferi gerçekleşti, 150 milyar para kazandı kulübümüz. Hayatında profesyonel olmamış altyapıdan Ufuk, Fenerbahçe'den Can Arat, Turhan, Olcan ve Feridun gibi genç isimler kadroya dahil oldu. Şimdi biliyorsunuz Can Arat milli takıma kadar yükseldi. Bu oyuncuların hepsi ile peşin para almadan maç başına ücretlerle anlaşıldı ve durum itibari ile başarılı bir yarım dönem de geçmişti. Çünkü o dönem için başarı kümede kalmamız olarak görünüyordu.





YeşilKırmızı Ekibi : Başarılı sonuçlar gelince hedefte değişmeler oldu mu ?
Rıdvan Dilmen : Biz üç maç üst üste kazandık ve Altay maçına çıktık. Üstün oynamamıza rağmen Altay Ümit ile nerdeyse tek atağında golü buldu ve maçı kaybettik. Eğer biz o maçı kaybetmeseydik hedefimiz daha yukarılar olacaktı. Bu mağlubiyetten sonra hedefimiz tekrar değişti ve gençlere yöneldik. Alt yapıdan kaleci Murat'ı kullanmaya başladık örneğin. O seneyi gelecek sezonun planlarını kurarak o sezonu idare ettik.

YeşilKırmızı Ekibi : Sonrasında ayrılma geldi, bunun nedeni neydi ?
Rıdvan Dilmen : Cenk Karace hem iyi bir insan, hem de iyi bir arkadaştır. Cenk Karace o dönem ben yokum dedi, bu belki başlangıç oldu. Karşıyaka camiasına çok teşekkür ederim, ben çok güzel günler geçirdim fakat ayrılışla kariyerimden iki sene heba oldu aslında. Çünkü ben gelecek sezon için kafamdaki futbolcularla Cenk Karace'den oluşması beklenen bütçeyi öğrenip anlaşmıştım, planlarımı yapmıştım. O dönem Karşıyaka'da işler biraz günlük işliyordu, yarınlar tam olarak planlanmıyordu. Eğer bu mantık devam ediyorsa kulübümüzün işi zor olur.

YeşilKırmızı Ekibi : Siz de bahsettiniz KSK'de son yıllarda bir ekonomik kriz devam etmekte. Bunla ilgili düşünceleriniz nelerdir ?
Rıdvan Dilmen : Sayın Selçuk Yaşar Bey, Karşıyaka'ya Türkiye'de hiç bir iş adamının vermeyeceği bir maddi destek veriyor. Bu çok önemli, tüm camia tekrar O'na teşekkür etmeli. Fakat bu maddi kaynaklar yanlış kullanıldı ise kendisinin de önlemler alması gerektiğini düşünüyorum. Tahminimce de alınıyordur. Karşıyaka'da 0 borç olması gerekirken borçlar problem oluyor, bunların önüne doğru para kullanımları ile engellenmesi gerekir.





Oyuncu tercihleri çok önemli, bu büyük ölçü de antrenörle alakalı. Önümüzde güncel bir Anelka örneği var. Fenerbahçe, milyon dolarlar yatırım yaparak Anelka'yı aldı fakat verim alamadı. Bundan dolayı bütçeyi doğru şekilde doğru oyunculara kullanmak önemli bir nokta. Benim tercihim daha çok genç ve yetenekli oyunculardan yanadır. Adana'yı çalıştırırken Necati'yi Altay'dan transfer ettirmiştim, şu an kalitesi ortada. Aynı zamanda Ümit Aydın ve Murat Şahin'i de Adana'da yaratmıştım.

YeşilKırmızı Ekibi : Belediyelerin Anadolu takımlarına verdği destekler ortada. Sizce Karşıyaka Belediyesi KSK için neler yapabilir ?
Rıdvan Dilmen : Sivas, Antalya, Kayseri hepsi Süper Lig'de. Belediyelerden gelen destekler bu kulüpler için tabii önemli. Ama bildiğim kadarıyla bu sene İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İTO gibi kuruluşlar da destek verdiler. Mutlaka faydası olmuştur. Ama bu noktada dikkat edilmesi gereken konu, belediyelerin sezon başından kulüplere ne kadar destek vereceğini belirtmesi gerekliliğidir. Başarıya göre destek yerine sezon öncesinden belediye ve diğer kurumlar kulüplere ayıracağı bütçeyi belirlerse daha faydalı olur.

Bence, Karşıyaka Belediyesi'nin kulübe yapacağı en büyük destek stadın yapılmasıdır. Alsancak Stadı maalesef deplasman havasının tam olarak yaratılamadığı bir stad. Karşıyaka orada ev sahibi gibi oynayamıyor. İddia ediyorum ki KSK kendi stadında yapacağı 17 maçın 14'ünü kazanır ve Süper Lig'e çıkar. Karşıyaka Belediye Başkanı sayın Durak, gerekirse para desteği sağlamasın ama stadı mutlaka yapsın. Stadı yaparsa evimi Karşıyaka'ya taşıyıp O'na oy vereceğim.





YeşilKırmızı Ekibi : İleride Karşıyaka'da yaşamayı düşünüyor musunuz?
Rıdvan Dilmen : Eşimi ikna edebilsem geleceğim. Şaka bir yana işler dolayısıyla mümkün değil gibi. Karşıyaka'da antrenör olarak görev almak çok onur verici bir duygu ve kıskanılacak bir durum. Bir gün mutlaka o görevi tekrar üstleneceğime inanıyorum. O zaman zaten Karşıyaka'da yaşayacağım, kızım da çok seviyor. Hatta Kaf-Kaf bile çeker hala.

YeşilKırmızı Ekibi : Ayrılışınızdan sonra tekrar göreve dönmeniz gündeme gelmişti ?
Rıdvan Dilmen : Evet, Levent Bey teklif getirmişti ama benim tazminat problemim vardı. Eğer tazminatım KSK'nin bütçesini sarmayacak düzeyde olsaydı, benim açımdan bir problem yoktu. KSK'ye ilk gelişimde de para konusunu problem yapmamıştım, ikinci girişimde de yapmadım.

YeşilKırmızı Ekibi : Takımımızın bu seneki şansını nasıl görüyorsunuz ?
Rıdvan Dilmen : Takımımızın başında son derece dürüst ve düzgün bir hoca var. Feyyaz futbolculuk döneminden de arkadaşımdır, daha önemlisi son derece iyi bir insandır. Yönetimimizin Feyyaz'la devam kararı da son derece yerinde bir karardır.

Genel olarak gözlemlediğim ise hedefin şampiyonluk olmadığı yönünde. Lig A'da abartıldığı kadar kaliteli bir lig değil bana göre. Umarım herşey yolunda gider ve KSK layık olduğu yerlere gelir.





YeşilKırmızı Ekibi : Peki siz bu sezon takım çalıştıracak mısınız?
Rıdvan Dilmen : Hayır, pek çok takımla görüştüm fakat kafama tam uymadı açıkçası. Süper Lig'de bir takımda yedincilik hedefi ile görev almaktansa KSK'yi Süper Lig'e taşımayı tercih ederim. Bu sene de televizyon programlarına devam edeceğim.

YeşilKırmızı Ekibi : Karşıyaka'nın gerçek yeri Süper Lig midir sizce ?
Rıdvan Dilmen : Kesinlikle Süper Lig'dir. Karşıyaka şampiyonluğa oynayarak gerçek yerine gelmelidir. Türkiye'de çok az sayıda takımda böyle bir seyirci potansiyeli var. KSK bir maden, orada uyuyan bir aslan yatıyor. Bu maden işlenmeli, aslan uyanmalı. Karşıyaka'nın Süper Lig'de yer alamaması kayıptan öte bir ayıp.

YeşilKırmızı Ekibi : Tekrar teknik direktörlük döneminize dönersek KSK'nin başındayken unutamadığınız maç hangisiydi ?
Rıdvan Dilmen : Göztepe maçı olarak tahmin ediyorsunuz belki ama Alsancak Stadı'nda oynadığımız Ç.Dardanel maçı. Çok iyi oynamıştık fakat 0-0 bitmişti maç ve taraftarlarımız bizi alkışlamıştı. Başarısızlığı hiç sevmeyen Karşıyaka'lıların beraberliğe rağmen takımı alkışlaması beni çok etkilemişti. Demek ki oynadığımız oyun onları tatmin etmiş, bu beni çok sevindirmişti.

YeşilKırmızı Ekibi : Göztepe maçı demişken o maçta neler hissetmiştiniz ?
Rıdvan Dilmen : Görev almadan önce de maçların ne kadar gergin ve heyecanlı geçtiğini biliyordum. Fakat içinde olmak ayrı bir duygu. Maç sabahı Selçuk Bey tesislere gelmişti. Binlerce taraftar da tesislere gelip destek vermişti. Maç esnasında 2-0 geriye düştüğümüzde bile maçı kazanacağımıza inanıyordum. Biz o gün abartmıyorum maçı 10-2 gibi bir skorla da kazanabilirdik. KSK için önemli ve tarihi bir skora imza attıysak ne mutu bize.





YeşilKırmızı Ekibi : Daha genel bir soru ile devam edelim. Karşıyaka diyince sizde nasıl duygular uyanıyor ?
Rıdvan Dilmen : Ben Karşıyaka'lıyım, kim ne zaman sorarsa zaten bunu belirtiyorum. Ben Karşıyaka'da kısa bir dönem çalıştım ama bu biraz da elektrik işi. Oyunsal anlamda tat verdik, taraftarlar bizi sevdi, ben de onları. Cidden hepsini çok seviyorum. Karşıyaka camiasından kimseyle bir problemim olmadı. Bunlar hep güzel şeyler.

Mesela geçen sene bir maçta TV'den basket maçını izliyorum dışarıda, KSK'liler yine şov yapıyordu tribünde, etrafımdakilere hava attım bakın dedim taraftar görün, ben boşuna Karşıyaka'lıyım demiyorum dedim. Bir tişörtüm var Karşıyaka amblemli halı saha da o tişörtle oynuyorum.

YeşilKırmızı Ekibi : Peki ya 35 ½ ?
Rıdvan Dilmen : Telefon numaramı seçerken özellikle içinde 355 olmasını istedimki 35,5 çağrışımı olsun, nuamramı her söylediğimde anayım.

YeşilKırmızı Ekibi : Son olarak taraftarlarımıza mesajınız nedir ?
Rıdvan Dilmen : Zaten her zaman takımlarının yanındalar. Ben de geçen sene İstanbul maçına gelmiştim burada. Desteklerine mutlaka her koşulda devam etsinler, hedef yok diye takımı yalnız bırakmasınlar. Büyük bir camia olduklarını bilsinler.

Rıdvan Dilmen'e bize vakit ayırdığı ve samimi sohbeti için çok teşekkür ederiz.

Not :İstanbul'dan arkadaşımız Murat Göksedef'e bu özel röportaja olan katkılarından dolayı ayrıca teşekkürler

1 yorum:

  1. TANIKLIK: ŞEYTANLA ANLAŞMA
    Merhaba. Paktı üzerinde araştırma aşağıdaki seni aradım ben
    yönetici olduğum forum tecrübelerimi sizlerle paylaşıyorum. Ben sahibim
    bu anlaşmayı 12 yıl önce bana yardım eden manevi tapınak sayesinde yaptım
    yapmak. Ben yaptığım için eşim ile mutluyum ben
    çocuk.
    İstediğimi yerim ve istediğimi içerim. Her yere seyahat ediyorum ya da
    dünyada istiyorum. Artık para kazanmak için çalışmaya ihtiyacım yok.
    para. çünkü şirketlerim zaten benim için yeterli para üretiyor. Eğer sen
    ayrıca benim gibi yapmak istiyorum bu konuda manevi tapınak ile iletişime geçin
    Adres: espiritualtemplo@gmail.com

    YanıtlaSil