
Transferin en gözde futbolcularından birisiydi... Fenerbahçeli yöneticiler transfer görüşmesine geldiğinde rahmetli Gode Cengiz “Sana Başka Forma Yakışmaz” dedi.
Karşıyaka’nın efsanevi futbolcusu Kaptan Büyük Erhan bu söz üzerine Karşıyaka’da kaldı.
Rahmetli Gazcı Erol ile transfer masasına oturduğunda “Ücreti siz taktir edin” dedi.
Pazarlık yapmadan Karşıyaka formasını giydi.
Eski başkanlar, eski yöneticiler ve eski futbolcular farklıydı. Onlar için önce giydikleri formanın kutsallığı önemliydi..
Onlar birer efsaneydi ve hep Karşıyaka’nın efsanevi futbolcuları arasında yer alacaklar.
Futbola nasıl başladınız. Karşıyaka’ ya gelene kadar nerelerde oynadınız ?
Erhan Özalp: 1968 yılında Vefa Genç takımında futbola başladım. İlk hocam Metin Türel idi. 17 yaşında Düzcespor’da 2.Türkiye liginde profesyonel oldum.
1974 yılında Zonguldakspor ile 1.lige transfer oldum. 1974-75 sezonu ligin ilk yarısı bittiğinde Türk futbolunun önemli isimleri İslam Çupi önderliğinde Necmi Tanyolaç gibi yazarların da olduğu jüri tarafından ligin en iyi beş oyuncusundan biri seçildim.
Ligin en iyi beş futbolcusu arasında olmak bana çok büyük bir onur vermişti ancak aynı sezonda ikinci yarının başlamasına bir hafta kala Ümit Milli Takım aday kadrosundayken Bursasporla oynadığımız Türkiye kupası maçının 15. dakikasında ayağım kırılarak sezonu kapattım.
Askerlik dönemimde iki yıl Denizlispor’da kiralık oynadım. 1977 yılında tekrar Zonguldakspor’a döndüm. 1979-80’de tekrar Denizlispor’a gittim.
Enteresan bir Karşıyaka’ ya geliş hikayeniz var.
Erhan Özalp: 1980’de Karşıyaka’ya geldim. Gündüz Tekin Onay Bursaspor teknik direktörüydü. Daha öncede birlikte çalışmıştık.Transferler Eylül ayında oluyordu. Ligler başlamıştı. KSK’de oynayan Denizli’den takım arkadaşım, kaptanlığını yaptığım Murat ve Cafer’den telefon aldım. İlk uçağa bin hemen İzmir’e gel dediler.
Bursa o zaman 1.Ligdeydi. KSK ise amatör lige düşmüş ve merhum Mazhar Zorlu’nun getirdiği yeni statü sayesinde yeniden 2.lige dönmüştü.
Ligde iki maç oynamış, içerde Manisa, deplasmanda Ödemiş ile berabere kalmıştı. Üçüncü maç öncesinde arkadaşlarımın tavsiyesi ile geldim.
Antrenörler Doğan Emültay ve Turgay Meto idi. Geldiğim gün Çiğli havaalanında rahmetli Cengiz Abi (GODE) karşıladı. Doğrudan Alsancak stadına geçtik. Alsancak Stadında o gün iki maç vardı. KSK-Yeşilova ve Göztepe-Ödemiş… Müthiş bir atmosfer bulunuyordu, etkilenmemek mümkün değildi.
O gün B.Cihan’ın attığı golle maçı 1-0 KSK kazandı. Ertesi günkü transfer görüşmesi de çok ilginçti. Başkan Pertev Molay, 2.Başkan rahmetli Erol Abi (GAZCI) idi. Piyasa değeri yüksek bir oyuncuydum. Cafer daha öncede KSK’de oynamış diye ona sordum. İlginçtir, Cafer bana, Erol Abi’ ye transfer ücretini “Siz takdir edin de” dedi.
Daha önce hiç öyle bir transfer görüşmesi yapmamıştım. Pazarlık yapmadan KSK’li olduk. Beni KSK’li yapan Erol abi, Cengiz abilerim nur içinde yatsınlar.
12 Eylül yaşandığında maçlar bir hafta ertelendi. İlk lig maçım Antalyaspor ile deplasmandaydı. Orda 2-1 galip geldik. Tüm Karşıyaka bir hafta içinde yeşil kırmızı bayraklarla donandı. Birden şehirde büyük bir hava yakalandı.
KSK’de 4 sene oynadım. 1981-82 sezonunda kaptan oldum. Halil Güngördü, Ogün Altıparmak, Suat Mamat, Candan Tarhan, Kadri Aytaç hocalarımla çalıştım.
Karşıyaka’ da en çok sizi cezbeden neydi ?
Erhan Özalp: En çok cazip gelen 1979-80 senesinde amatöre düşen bir dev o sıralar 60-70 kişiye oynayan takım, 80.000 kişilik rekor maçı oynadı.
O sezonun kadrosu, yönetimi, taraftarı unutulması mümkün olmayan günlerdi.
Biz Karşıyaka tribünlerinde tek marş yazılan takımdık.(Bu tesbitde sosyolog Ahmet Talimciler’ e aittir.)
80.000 kişilik maçı bir de sizden dinleyelim mi ?
Erhan Özalp: 80.000 kişilik maç Türkiye’ nin en fazla gol atan takımı Göztepe, en az gol yiyen takımı KSK karşılaşıyordu.
İlk yarıda Atatürk Stadında 1-0 yenmiştik. İkinci maç öncesi her şey bizim için daha rahattı. Atatürk Stadına maçtan 1,5 saat önce gittiğimizi hatırlıyorum. Sahaya çıktığımda tribünlerin yarısı yeşil kırmızı, diğer yarısı sarı-kırmızıydı.
Maçın kalabalık olacağı bekleniyordu ama o derece olacağını biz bile beklemiyorduk. Oyunda genelde Göztepe daha çok pozisyona girdi. Biraz da beraberlik bize yettiği içindi sanırım. Kaleci Ali’nin o günkü muhteşem kurtarışlarını da unutmamak gerekir. Son haftaya 1 puan önde girmiştik. O dönemin en önemli olaylarından biri olarak görmek gerek. Sıkıyönetim zamanıydı ama yine de 80.000 kişi maçı izledi. Kimsenin burnu bile kanamadı.
Futbol oynadığınız zamanda yöneticilerinizle ilişkileriniz nasıldı ?
Erhan Özalp: Gode Cengiz menejerimizdi. KSK’ye geldiğim günden rahmetlinin vefatına kadar çok sıkı bir abi-kardeş diyalogumuz vardı. Evlerimizde çok yakın olduğundan özel hayatımda da çok zamanı birlikte geçirdik. O heybetli fiziğinin içinde insan sevgisi dolu mükemmel bir Karşıyakalıydı.
Mersin İdman Yurdu ile Türkiye Kupası maçı. Mersin’i de eledik. Maçtan sonra kafileyi Mersin İdman Yurdu Menejeri Bayram Abi (Cengiz ağabeylerin arkadaşıydı) yemeğe davet etti.
Hocamız Candan TARTAN, ben de takım kaptanıydım. Akdenize özgü müthiş bir ziyafet sofrası kuruldu. Hesap istendi. Mekan sahibi yanımıza geldi. Afiyet olsun.Mersin’de Gode’nin takımından para mı alınır dedi. Hiç unutamam….
Takım içi ilişkileriniz ve takım arkadaşlarınız bir hatırlayalım mı ?
Erhan Özalp: Ben kaptanken takımda kaleci Ali, B.Muharrem, K.Cihan, Pıtırcık Nihat, Salih,Yüksel Can, Şeytan Mehmet gibi oyuncular vardı. Hepsi çok önemli ve değerli oyunculardı.
Transfer konusunda bir dönem oldukça gözdeymişsiniz.
Erhan Özalp: Bir dönem çok talep gören bir oyuncuydum. Fenerbahçe’de beni isteye kulüpler arasındaydı. Cengiz Abi “Sana başka forma yakışmaz” dedi. O sene bir yere gitmedim.
Tilla Restoran’a Fenerbahçe’nin hocası Raush, Serkan Acar, Muhittin Bulgurlu benimle tranfer görüşmeye geldi. Biz karşıda Melek Sinemasının altında Avcılar Lokalindeyiz. Cengiz Abi “Gitmeyeceksin” dedi. Görüşmeye bile gitmedim.
Meşhur bir Göztepe’ ye transfer hikayeniz var. Polisiye filmler gibi.
Erhan Özalp:Sözleşmesi biten oyuncular satış isteyebiliyordu. İlk sene KSK’ye kiralık geldiğim için satışımı istedim. Listeler açıklandı. Denizlispor’dan açıklanan rakama göre Ege Bölgesi’nin en pahalı oyuncusuyum.10 milyon bonservis bedelim bulunuyor.
Kulüpte bir hocayla sorun olunca ( bu arada geçmiş zaman kimsenin kalbi kırılmasın bu isimlerin yayınlanmasını istemiyor ve yayınlamıyoruz) Göztepe’ ile görüşmem oldu. Ailece beni, kızlarım ve eşimle birlikte Ayvalık’ ta motele aldılar. Göztepeliler de etrafımızda göz hapsinde tutuyor. Taransfer mevsimi başlayıp, imzaların atılması için bekliyorlar.
Hüseyin Karace (Cenk Karace’nin babası) 1981 yılı Haziran ayında Ayvalık Sarımsaklı’ da deniz kenarına geldi. Ben onu görünce sarıldım.
“Biraz konuşalım” dedi. Onun Nova marka abrasına bindiğimiz gibi Ayvalık’tan Turan’a Erol Abi’ nin ofisine geldik ve görüşme yaptık. Sonra aynı arabayla Ayvalığa geri döndük. Toplam süre 2,5 saat gibi bir zaman.(Bu kadar sürede nasıl gidip geldiklerine hala inanamıyor) Bir daha o kadar hızlı araba kullanan kimse görmedim. Görüşmede kırgınlık ortadan kaldırıldı. Ancak bu arada benim serbest kalmam ve fazla maliyetli olmamam içinde beklememiz gerekiyordu. Birkaç gün sonra Göztepe yöneticilerinden Fevzi Sasal’ın, Fitoz adlı teknesine Bursaspor’dan Feridun, Antalya’dan Yugoslav Saviç, Ünal ve ben Altınyunus Marina’daki teknede kalmaya gittik.
31 Haziran saat 17.00’de Denizli-Göztepe anlaşmış fakat yatırılması gereken pay yatırılmamış, ben serbest kalmıştım.
Altınyunus Cafe’ de Cafede otururken Cengiz Abi, Alp (soyadını vermeyeyim şimdi önemli bir görevde) ve Karşıyakalı çay bahçesinin sahibi Ahmet ile birlikte bir kaç kişi daha geldiler ve bir anda beni alarak.8-10 arabalık konvoyla KSK’ye geldik.
Ordaki maksat Karşıyaka’ ya bonservis parası verdirmemekti.1 Temmuz’da Erol abinin ofisinde sözleşme imzalanırken herkes çok şaşırmıştı.Göztepe’den alacağım paranın daha altında önemli bir fark olmasına rağmen Karşıyaka’ da kaldım.
Karşıyaka’ dan sonra futbol yaşamınız ?
Erhan Özalp: Karşıyaka’ dan sonra 2.lig Yeni Salihli, 2.lig Etibank SAS, 2.lig Doğan Emültay Hocayla Menemenspora gittim.
Antrenörlük yaşantınızdan da biraz söz edelim mi ?
Erhan Özalp: 1989 yılında kursa gittim. Paf ligi yeni kurulmuştu.Yücel İzmirli Abimin davetiyle ilk Paf takımımızı çalıştırarak hocalığa da kulübümde başladım.
Ardından Aliağa Belediyespor’da, amatörde çalıştım.Takımı 3.lige çıkardım. Bir senede 3.ligde çalıştım.
Selçuk Efes’te 3.ligde hocalığı yaptım. 1996-97 sezonunda Yücel İzmirli ve Ahmet Çelenay Hocam, Tevfik Bayraktar, M.Ali Öztekin’in olduğu yönetim döneminde KSK altyapısına geldim. Ardından Çiğli Belediyespor’da amatör ligde, ardından Menemenspor’da iki sezon, 2002’de tekrar Karşıyaka Altyapısına Teknik Sorumlu olarak geldim.
2004’te sezon ortasında yeniden Çiğli’de ,oradan sonrada Menemenspor’ da çalıştım.
Antrenörlük kursunda Sepp Piontek ve Jupp Derwall’den , Ajax altyapının kurucusu olarak bilinen her Blop hocalardan dersler aldım.Antrenörlüğü de iyi öğrendiğimi düşünüyorum.
Kimler oyuncunuz oldu hocam ?
Erhan Özalp: Hala liglerde oynayan Şenol, Atilla, Emrah,Yertek Levent Yücel, Uğur, Ufuk, Ramazan, Gurur, Tolga talebelerim. Bir dönem futbol şube sorumulusu olan Osman Kırkpınar’da.
Bir dönem televizyonculuk da yaptınız.
Erhan Özalp: İzmir TV’de 7 ay İzmir tribünü ve Orta Saha adında programları yaptım. O işi de severek yaptım. Ama sahalarda olmayı TV ekranına tercih ettim.
Karşıyaka’ da en çok etkilendiğiniz olay ?
Erhan Özalp: Bir Karşıyakalı olarak en sevindiğim ve en güldüğüm zaman mutlu olduğum olay ilk oynadığım maçı Antalya’da kazandık.Takım ve şehir müthiş bir havaya girdi. Tribünler doldu.
En üzüldüğüm zaman da aynı sezonda Bandırma ile berabere kalıp şampiyonluğu averajla Göztepe’ye kaptırdığımız maçtı. Hatırladıkça hala üzülürüm.
Geleceğe ilişkin planlarınızın içinde Karşıyaka var mı?
Erhan Özalp: Tabii ki var. Daha önce 3 kez altyapıda görev yaptım .En son Teknik Sorumlu olarak görev aldım. Maalesef çeşitli nedenlerle hep yarım kaldı.
Karşıyaka’ da bir çok yere hala gittiğimde “Kaptan” diye karşılanmak, “Büyük Erhan” diye bilinmek güzel şeyler. Ancak ben yine de ne kadar istekli olsak da ne yazık ki Karşıyaka’ nın bizlere yeteri kadar sahip çıkmadığını görüyorum..
Ben Karşıyaka’ da faal olarak bulunsamda, bulunmasam da kulübümün 100. yılında süper ligde ve Avrupa Kupalarına hedefe koşan takımları olmasını istiyorum.
Futbolu çok seviyorum ve futboldan uzak kalmam mümkün değil. Şu anda Karşıyaka ve İzmir’ de futbol adamlarının gidebileceği, kaliteli bir ortamda oturup, futbolu konuşabileceği bir lokalin hazırlıkları içindeyim.
Çok kısa zamanda açılışını yapıp, futbolun içindeki insanları bir araya getirebileceğimiz bir mekan oluşturmak istiyorum.
Hocam bu işte de başarılar diliyoruz . Teşekkür ediyoruz
Erhan Özalp: Teşekkürler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder