2 Haziran 2010 Çarşamba

Ekrem : Taraftarın Bir Örneği Yok !



Futbol takımımızın sezon başı transferlerinden takıma katkı sağlayan ender futbolculardan biri konuğumuz; Ekrem Ekşioğlu.
Pek çok umut bağlanılan futbolcu ara transferi dahi beklemeden giderken O buradaydı. Son haftalarda yükselen formu ile de
göz dolduran Ekrem'e hakkında merak edilenleri sorduk.

YeşilKırmızı Ekibi: Ekrem, bize kendini tanıtır mısın?
Ekrem Ekşioğlu : Futbola A.Gücü'nde başladım. Babam da futbolcuydu, futbolu seçmem de onun büyük etkisi oldu. Sonrasında Çankırı Bld., Hatayspor, Erzurumspor, ve A.Sebat'ta forma giydim.
Sebat'la şampiyonluk yaşadım. En son olarak Karşıyaka'ya geldim.

Y.K.: Karşıyaka'ya transfer olmadan önce kulübümüz hakkında fikrin var mı ?
E.E. : Babaannem Girne'de oturuyor. Buranın kültürünü az çok biliyordum gelmeden önce. KSK sevgisini tanıyordum. Tabii transferden önce daha detaylı bilgiler için internetten de araştırmalar yaptım.

Y.K.: Peki geldikten sonra Karşıyaka hakkındaki fikirlerini öğrenebilir miyiz?
E.E. : Diğer yaşadığım yerler ile çok çok farklı, hatta kıyaslanamaz diyebilirim. Burada futbol bir aşk. Ufacık bi çocukla da konuştuğumzuda KSK adını veriyor tuttuğu takım olarak. Şehir olarak bakarsak yaşam standartı açısından çok iyi ve hayat Karşıyaka'da zevk alınarak yaşanıyor.





Y.K.: Karşıyaka Spor Kulübü'nün geçmişi hakkında bilgin var mı?
E.E. : Sıralamak gerekirse Kaf-Sin-Kaf'ın nereden geldiğini, kulübün kuruluş hikayesini, renklerin nereden geldiğini ve ne anlam ifade ettiğini biliyorum. Ayrıca efsanelerden Gode Cengiz hakkında bilgim var.

Y.K.: Sezon başına dönersek başarısızlığın sebebi neydi sence?
E.E. : Biz sezon başlarken tam anlamıyla takım olamadık, uyum surecini yakalayamadık ve bunlar sonucunda istemediğimiz sonuçlar geldi. Bana göre bazı transferlerde de yanlışlar oldu.

Y.K.: Devre arası olmadan ödemeler konusunda problemler çıkınca bazı arkadaşların ayrıldı. Sen o zaman neler düşündün, ayrılmak aklından geçti mi?
E.E. : Ben sene başında Karşıyaka'ya bir söz verdim ve bu sözümü tutmak zorundaydım. Bunun yanı sıra şartlar ne olursa olsun ben elimden geleni en iyisini yapmaya çalışırım. Kendi içimizde kenetlendik ve burayı benimsedim. Bu yüzden ayrılmak aklımdan geçmedi.





Y.K.: Bu yıl en kötü ve en iyi oynadığınız maçlar hangisi sence?
E.E. : Deplasmandaki Yozgat maçı benım açımdan en iyi maçlardandı. Kötü olarak ise ilk maç Gaziantep Belediye maçını söyleyebilirim. O maçta yeni bir ekip olmanın handikaplarını çok yaşadık.

Y.K.: Gelecek yıl için ne düşünüyorsunuz? Kalıp savaşa devam mı?
E.E. : Hayatta bir şeyleri elde etmek için savaşçı ruhlu olmak lazım. Şu anda sadece bu sezonki kalan maçları kazanmayı hedefliyoruz, tüm konsantrasyon bu yönde.
Takımda çok iyi bir arkadaşlık var, her biri ile beraber olmaktan çok mutluyum. Mevcut sorunlar olsa da umarım aşılacaktır. Sezon sonu için tek söyleyebileceğim sonuçta profesyoneliz ama öncelik her zaman Karşıyaka'dan yana.

Y.K.: Daha kişisel sorulara gelirsek sence futbol anlamında eksik ve iyi yönlerin neler?
E.E. : Muhakkak eksiklerim var. Ama bunların farkındayım, her zaman için gelişmek istedim, eksiklerimi tamamlamaya çalıştım. Mesela sağ ayağımı daha iyi kullanmalıyım, golcü ozelliğimi de geliştirmek istiyorum. Oyun mantalitelisi olarak da oyunumun üzer,ne yeni bir şeyler koymaya çalışıyorum.

İyi yönlerim olarak ise fiziki üstünlüğümü oyun içinde iyi kullanıyorum bence. Sol ayağımın tekniği de iyi.
Fakat herşeyden önemlisi oynadığım oyundan zevk alıyorum. Futbol oynamak zevk alarak yaptığım tek iş diyebilirim.





Y.K.: Hobilerin nelerdir ?
E.E. : Gitar çalmayı ve müziği çok seviyorum. Şu aralar favori parçam; "Çim parke fark etmez, KSK affetmez". Denize açılmaktan inanılmaz zevk alıyorum. KSK'de yelken kursuna da baslayacağım yakın zamanda. Bisikletle gezmeyi çok seviyorum. Bu açıdan Bostanlı Sahili benim için müthiş bir yer.

Y.K.: Son olarak taraftarımıza mesajların nelerdir ?
E.E. : İçten söylüyorum örneği bana göre yok. Biz Mardin'e gittik ordaydınız, Trabzon'a gittik ordaydınız. Her zaman yanımızda hissettik varlığınızı. Alsancak'taki maçlara çıkarken "Yaşa Var Ol" ve Kaf-Kaf tezahüratlarıtla çıktığımızda tüylerimiz diken diken oluyor. O duygu çok farklı. Desteklerine ne olursa olsun devam etmelerini istiyoruz. Benim fikrime göre özellikle ikinci yarı bir şeyler başardıysak bunda taraftarın büyük katkısı oldu. Bu noktada Feyyaz Hoca'nın ve ekibinin de katkısı küçümsenemez.

İçten yanıtları ve Karşıyaka'yı kısa sürede benimsediği için YeşilKırmızı Ekibi olarak teşşekür ediyoruz.

www.yesilkirmizi.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder