
Sert bakışlarıyla kartal gibi süzerdi rakibini. Karşıyaka’nın hakkı nerede yeniliyorsa o bir kartal gibi saldırırdı. Emeğini döktüğü formasına hiç ihanet etmedi. Gün geldi isyan etti ve futbol yaşamını tehlikeye atıp, hakem dövdü Kaf Kaf için. Gün geldi soyunma odalarında ağladı. Gün geldi tekmelere kafasını uzattı. Gün geldi savunmadan çıkıp goller atıp takımını taşıdı. Çünkü O BÜYÜK KAPTANDI. Bu büyük taraftar ona şarkılar yaptı “Aldırma Kaptan Aldırma”. O'na dendi büyük kaptan. Onda sembolleşti. O bir maça değil, tıpkı her Karşıyakalı gibi sanki meydan okumaya çıkıyordu sahalara. O varken içimiz rahattı. Büyük Muharremdi o. Büyük Kaptandı. Bu taraftar onu hep sevdi. O da bize gücünün en sonuna kadar sadık kaldı, bizim için savaştı. Efsaneler kolay yaratılmıyor. Yaşı yeten her Karşıyakalı için o bir efsaneydi. Yaşayan efsanemizi yeni kuşaklar tanımalı diye gittik Büyük Kaptan ile röportaj yaptık. Bizim diğerleri gibi kupalarımız, şampiyonluklarımız, Avrupa zaferlerimiz yok… Tarihimizde Kuvvayi Milliye de savaşan yiğit savaşçılarımız, vatan için şehit olan büyük Karşıyakalılarımız bir de aslanlar gibi savaşan Büyük Kaptanlarımız var. Bizim ruhumuz var. Aşkımız var. Kupalar başkalarının olsun, bizim bitmeyen şarkımız var… Kupalar gelir nasıl olsa bir gün. Muharremler gelmiyor.
Yeşil Kırmızı Ekibi: B.Muharremi yeni jenerasyona tanıtmamız gerekirse futbol serüveniniz, Karşıyaka'lılığınız ve futbolu bıraktıktan sonra neler yaptığınıza ilişkin bilgileri sizin ağzınızdan alabilir miyiz?
B.M: 1972 yılında İzmirspor’ da başladım futbola. Ardından Rizespor’a gittim. Askerlik dönüşü Altınordu’ da bir yıl kiralık oynadım. 1983 yılında Karşıyaka beni istedi. Hemen kabul ettim. 1989 yılına kadar oynadım. Sonra bir yıl Göztepe de oynayıp bıraktım. Teknik adam olarak Altınordu da görev yaptım. 3 yıl önce Rıdvan Dilmen ile birlikte KSK de görev yaptım. Daha sonra Diyarbakır ve Malatya’da Ümit Kayıhan ile birlikte çalıştım.
Yeşil Kırmızı Ekibi: ksk taraftarının en çok saygı duyduğu sözünü dinlediği çekindiği kişi olarak biliniyorsunuz neden?
B.M: Bu çok gurur verici bir şey. İşime saygı duyduğum ve Karşıyaka’ya yürekten bağlandığım içindir. O dönem kaç kişi 2. Lig'den Milli Takım'a gitti?
Yeşil Kırmızı Ekibi: Karşıyaka Taraftarları tarafından bu kadar sevilen birisin. Bugüne kadar hiç teknik direktör olarak görev yapmayı düşündünüz mü?
B.M: Herkesin çok istediği takımlar vardır. Benim de gönlümde elbette her zaman Karşıyaka yatıyor. Zaman ve şartlar umarım bunu getirir.
Yeşil Kırmızı Ekibi: 05- 06 sezonu devre arası kampında Side'de takımımızı yalnız bırakmadınız. Feyyaz Hoca'nın takıma gelişi futbolcularımızda ne gibi mantalite değişikliğine neden oldu? Bu konuda takımı yakından takip eden biri olarak fikirleriniz nelerdir?
BM: Çok olumlu yansıdı. Feyyaz Uçar çok mantıklı bir insan. Çok güzel şeyler yaptı. Her şey para değil. Bunu bir kez de o gösterdi. Arada yaptığı akılcı takviyelerle çok güzel bir hava yakaladı. Gelen futbolcular hem açtı hem de düzgün insanları seçti. Sezon başındaki hataları yapmadı. Bu yüzden çok başarılı oldu. Şimdi önü daha açık. Çünkü güven kazandı. Sabırlı olmak ve onu desteklemek lazım. Karşıyaka bunu yapabilirse zaten başaramayacağı şey yok. Bizim dönemde de aynısı olmuş. Bizden evvel hep pahalı ve isimli futbolcularla hedefe varılamamış. Yeni bir yapılanma ile birkaç yılda müthiş bir ekip oluşturduk ve çıktık. Tamer Kaptan’ın bunda payı çok büyük.
Yeşil Kırmızı Ekibi: Olaylı GS maçından sonra İlyas Tüfekçi ile TRT deki programda tartışma çıktı ve yayın kesildi. Ne oldu orada?
B.M: Gülüşmeler.... Yok aslında bir şey olmadı. Sadece tansiyon yükseldi ve hararetli tartışmalar oldu. O maçta hakkımız yenmişti ve ben bunu bir takım kaptanı olarak kabul edemiyordum
Yeşil Kırmızı Ekibi: Eski takım arkadaşlarınız ile görüşüyor musunuz?
B.M: Çok sık diyemem ama elbette görüşüyorum. Yüksel, Cevdet, Rıza, Kahraman, Recep, Ülgen, K.Muharrem ve Nihat’la ara sıra da olsa görüşüyoruz.
Yeşil Kırmızı Ekibi: Unutamadığınız maçlar?
B.M: Şampiyon olduğumuz yıl Bandırma da son dakika da attığım serbest vuruş golü vardı. 1-0 kazandık. O maçı unutamam. Birde malum 0–1 biten Samsun maçı vardı. Şampiyonluk gitmişti. 88 de 2–1 yenildiğimiz GS maçı vardı. Çok bariz şekilde haksızlığa uğramıştık.
Yeşil Kırmızı Ekibi: Karşıyaka'ya sizden sonra gelen oyunculardan oyun felsefesi ve stili olarak kendinize benzettiğiniz olanlar var mı? Varsa kimler hangi yönleriyle size benziyordu?
B.M: Benzeyen pek göremiyorum ama biraz çabukluğu ve stili ile Emrah andırıyor sanırım.
Yeşil Kırmızı Ekibi: B.Muharrem deyince Karşıyaka'lı taraftarların aklına hemen "Büyük Kaptan" sloganı geliyor. Karşıyaka'da kaptanlık yapmak nasıl bir duyguydu?
B.M: Karşıyaka’da kaptanlık yapmak çok güzel ama çok zor bir şey. Bırakın kaptanlığı malzemecilik bile ağırdır Karşıyaka’da. Dillere destan bir taraftar karşısında olduğunu unutmayacaksın. İşine sarılacaksın ve taraftar gibi kafanda yaşayacaksın Kaf Sin Kaf’ı. Yoksa kalıcı olamazsın.
Yeşil Kırmızı Ekibi: KSK taraftarı hakkındaki görüşleriniz? Sizin dönemden bugüne fark var mı?
B.M: Türkiye değişiyor. Gerek ekonomik şartlar, gerekse teknolojik değişim insanları farklılaştırıyor elbette. Bir de o dönem susamışlık vardı. O yüzden taraftarın ilgisi çok daha fazlaydı, çok içtendi. Şimdi daha sabırsız olsa da söz edilen Karşıyaka taraftarıysa söylenecek tek kelime muhteşem bir taraftarın olduğudur. Birçok yerde görev yaptım. Süper ligdeki topçular bile hala KSK’ li olduğumu duyunca gelip soruyor. Hala merak ediyor. Bu yıl bile oldu. Karşıyaka taraftarını futbola ilgilenen herkes konuşuyor. Birçok yerde tribün doluyor artık. Ama hiç biri Karşıyaka taraftarı kadar etkili olamıyor. Bizzat yaşıyoruz bunu. Anadolu’daki her topçu KSK de oynamak istiyor. Bunu tek nedeni de taraftarıdır. Sırf futbolcular değil. Hocalarda aynı. Mesela Rıdvan çok seviyor Karşıyaka’yı. Neden? Sırf bu muhteşem taraftarı yüzünden.
Yeşil Kırmızı Ekibi: Sizin zamanınızdaki takım ruhu ile bu zaman arasında farklar gözüküyor. Sizce bunun sebebi nedir? O zamanlar bu zamandan farklı olan neydi?
B.M: Takım ruhu başarıyla oluşuyor. Başarı ise insan kalitesi ile geliyor. Düzgün insanlarla yola çıkarsan, çalışırsan başarıyorsun. Birlik beraberlik doğuyor o zamanda işte. Bu yıl ikinci dönem Karşıyaka’nın yakaladığı gibi. GS’ nin yakaladığı gibi…
Yeşil Kırmızı Ekibi: Takım arkadaşların saha dışında son derece sakın biri olduğunuzu söylüyorlar. Fakat saha içi çok sert olduğunuzu biliyoruz sahaya çıkınca neler hissediyordunuz? Neler değişiyordu?
B.M: Yapı meselesi. Top ve ter bir araya gelince değişiyorum. Şimdi de aynıyım. Halı sahada bile aynı oynuyorum. Ciddiye alıyorum futbolu. Seviyorum. Belki de bundandır. Mesela Juriçeviç’in degaj yaparken kafama attığı top var. Şimdi orada gol yiyecektik. Emeğimize yazık. Onca insan gelmiş haykırıyor, onlara yazık. Biz bir takımız. Herkes ciddi olmalı ve savaşmalı diye düşünüyorum. Karşıyaka’ya bu yapım benziyor sanırım. Orada kendimi zor tuttum. Çok sinirlenmiştim.
Yeşil Kırmızı Ekibi: Kulübümüzdeki yeni gelişmelerden haberdar mısınız? Selçuk Yaşar'ın çabalarını, Feyyaz Uçar'ın tekrar takımın başında olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? KSK nin eski günlere dönüş yolculuğu başlıyor mu?
B.M:Elbette haberdarım. Eski günlere gitmek zor ve sabırlı bir yolculuk ister. Karşıyaka bunu her zaman başarabilir ama çok çalışmak lazım. Laf değil iş üretmek lazım. Feyyaz Hocaya destek olmak lazım. O bunu başarabilir ama sabır ve destek görürse başarır.
Yeşil Kırmızı Ekibi:KSK'den neden ve nasıl koptun?
B.M: KSK'den kopuş nedenim aslında benimde çok net bilemediğim bir şey. Stankoviç ile sanırım yıldızım barışmadı ve birçok şeyi hep benden bildi. Değişik biriydi rahmetli ama gerçekten haberim bile olmayan şeylerden beni sorumlu tutardı. Sanırım onun raporu yüzünden yollarım ayrıldı. Karşıyaka ile yollarım ayrılınca aslında çok ama çok üzüldüm. Karşıyakasız bir yaşamı unutmuştum. Her an Karşıyakalı Muharrem olarak yaşıyordum. Altay’a gidecektim ama kulüp vermedi. Son gün mecburen Göztepe’ye gittim. Sanırım Altay ile aynı ligde olduğumuzdan karşılaşmak istemediler. Göztepe maçında beni çağırdı taraftar. Belki de bu ilk ve son kezdir… Bende gittim. Kim ne derse desin o muhteşem taraftara her zaman da giderim. Her hangi bir tepki almadım sonra Göztepe’den.
RAHAT DURAMIYORUZ, RAHAT OLAMIYORUZ
www.yesilkirmizi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder